4 Haziran 2017 Pazar

Yaşamı Olduğu Gibi Kavrayabilme

Yaşam beklentilerden mi ibaret? ''Tabii ki değil'' demek isterdim.
Ama...
Bakıyorum da,  galiba öyle. Belki farkında değiliz ama her anımızda  bir şeylerin olmasını, gerçekleşmesini bekliyoruz. Bir şeylere kavuşmak odaklı yaşadığımızı düşünüyorum. Dolayısı ile hep ileri tarihler, sonraki günler oluyor aklımızda. Basitçe bir kaç örnek verecek olursak;
Şu okul bitse..
Oysa bunun gerçek anlamı şöyle: o bir an önce bitmesini istediğiniz  yıllar, ileride hayatınızın en güzel yılları olarak  anımsanacak. Benim gibi  epeyce yaş almış olanlar, lise, üniversite yıllarına ait fotoğraflara bakarken o duyguyu çok güçlü yaşarlar.
Çocuklar büyüse de rahat etsek.. Böyle bir isteği  dile getiren birine verilecek yanıtım şu: Avucunuzu yalarsınız. Neden mi?  Birincisi, onlar büyürken sizler  yerinizde saymayacaksınız. O bir an önce geçsin dediğiniz yıllar  aslında çocuğunuzun büyüyüşünü görmeyi doya doya yaşayacağınız, o yıllardaki enerjinizle bir takım zorluklarla kolayca baş edebileceğiniz  yaşlar. O özlediğiniz ileriki yıllarda ise belki boş zamanınız olacak ama enerjiniz de azalmış  olacak. Ayrıca büyük çocukların  aileye hiç sıkıntı vermemesi ütopik bir beklenti.  Ne yazık ki gerçek bu.
Şimdi daha yanı başımızdaki her an iç içe olduğumuz  beklenti türlerinden örnek vereceğim,
 Şu taksit(ler) bitse, bütçemiz  biraz daha  rahatlasa, biz de rahatlasak. Böyle diyorsanız çok safsınız. Eğer üst gelir  grubundan değilseniz taksit  sorununuz hep olacaktır. Ben böyle  gördüm, böyle yaşadım, yaşıyorum. Sistem sizi taksit taksit yolmak üzere düzenlenmiş. Aslında ederi çok daha düşük olan ve üstelik  gereksinim duyduğunuza inandırıldığınız ürünler  ya da hizmetler her türlü yöntem ve teknikle taksitle sizi kendine çekiyor.  Aslında ilk bir kaç taksitte  onun bedelini ödediğiniz halde taksitle  almanın bedelini daha aylar hatta yıllar boyu  ödemeye devam. Bir de sürekli yenilenen teknolojiyi düşünürsek, sizin taksitleriniz asla bitmez.  Ama asıl konumuz  taksit tuzağı  değil, taksitler bir bitse  düşüncesi ile kendinizi yiyip bitirmeniz. Bitirmeyin efendim. Sistemin dışında yaşayamayacağımıza göre taksitlerimiz olacaktır. İhtiyaçlarınızı iyi belirleyip gerekeni iyi bir araştırma ile uzun vadeli olarak düşünerek almakta yarar var. Stres yapmadan, tadını çıkara çıkara kullanın, ya da tüketin, değerini bilin ve başkalarının ne aldığı, ne kullandığı pek de umurunuzda olmasın. Taksit nasıl olsa biter de  arada çekilen sıkıntılar  sağlığınızda kalıcı hasarlar bırakabilir.
Örnekler çoğaltılabilir ama bu yazı da okunmayacak kadar uzun ve sıkıcı olur.  Ama  konu ile çok ilgili bir beklentiden söz etmeden  edemem;

En basitinden,  maaş günü gelse.. (Gelecek de ne olacak sa..) Maaş gününden sonra genel durumun değişmesi olası mı.. Yok öyle bir şey..  O halde mevcut olan  durumla baş etmenin  yollarını kendimizi yıpratmadan, paralamadan bulmak zorundayız. Bunca laftan sonra  şunu demek istiyorum; beklentilerle bir ömür tüketmek akıllıca mı?
Sonraya dair bir garantimiz yok. Az sonrayı bile bilemiyoruz. O beklenen sonralar olmayabilir.  Ya da olsa bile yeni beklentiler otomatik olarak devreye girer..  Bu defa yeni beklentilerin gerçekleşmesine odaklıdır yaşam.. İyisi mi, şu beklentileri  fazla yüksek tutmamakta fayda var diyorum. Bu benim  görüşüm. Bekle bekle, nereye kadar. Yaşam sonsuz güç değil, sonsuz hiç değil. Sürekli (ileride) olmasını  istediklerimize odaklı yaşamak yerine  içinde bulunduğumuz anda  nelere sahip olduğumuzun bilincine varıp o anlardan azami keyif alarak yaşamak emin olun  çok daha avantajlı olacaktır. Böylelikle, belki de hiç  yaşayamayacağımız beklentiler için harcanacak enerji ve zaman daha makul, daha mantıklı ve getirisi daha fazla olacak şekilde değerlendirilebilir. Getiri dediğim maddi getiri değil. Sağlık, huzur, insan ilişkilerinde doygunluk....

10 yorum:

  1. Son cümleniz en büyük beklenti olmalı sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İşte bu beklenti değil yaşamın ta kendisi olabilir.

      Sil
  2. Beklentileri en aza indirgemek daha mutlu bir yaşamın kapılarını bize açar diye düşünüyorum. Lakin tamamen sıfırlamak oldukça zor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamen sıfırlamaya gerek yok. Yine de tamamen beklenti ile anı yaşamanın güzelliğini kaçırarak geçirmeyelim.

      Sil
  3. Ülkemizin sosyo ekonomik durumu bize beklentide bulunmayı öğretti diye düşünüyorum. Aman ayağımızı yorganımıza göre uzatalım, samanı saklayalım diye diye, beklentiyle yaşamayı öğrendik de mevcut durumla baş etmeyi öğrenemedik...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet doğru, mevcut durumu sadece beklenti ile geçiştirmek zaman israfı, öyle değil mi..

      Sil
  4. Bitmeyen şarkı gibi;oysa yaşam her daim bitmeye yazgılı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güven Bey, uzun süredir size yazdığım yorumları göremiyorum. Sanırım yeni düzenleme yüzünden siz de görmüyorsunuz. Yorum ayarlarınızı gözden geçirmenizi tavsiye ediyorum. Kontrol panelinizden, yorumları tıkladıktan sonra denetleme bekleyenleri tıklayın. Sanırım birikmiş yorumlarınız var orada!

      Sil
  5. Çok güzel bir yazı olmuş.Elinize,yüreğinize sağlık.Hayat beklentilerle geçirelemeyecek kadar kısa.Bunu farkında olup,yaşadığı her anın kıymetini bilebilenlere ne mutlu.

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.