28 Şubat 2010 Pazar

Okuduklarımdan / Yorumu Sizlere Bırakıyorum

Acele Edin ve Defolup Gidin... Oturumunuzu sonlandırmaya geldim. Meclisi yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim. Siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri, siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şey!!Kiralık sefil yaratıklar, zavallılar, ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar; birkaç kuruş için Tanrı'ya ihanet edenler, içinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı? Bir parça vicdan da mı yok? Atım kadar bile dindar değilsiniz! Altın sizin yeni Tanrınız olmuş! Satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı.. Ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz? Sizi çıkarcı sürüsü, bulunduğunuz bu kutsal meclisi, o varlığınızla kirletiyorsunuz! Tanrının kutsadığı bu meclisi, ahlak yoksunu davranışlarınızla hırsızların ini haline çevirdiniz! Halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız. Siz ki, halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız. Kendiniz halka en büyük dert kaynağı oldunuz! Ama ülkeniz beni asırlardan beri temizlenmemiş bu ahırı temizlemeye çağırdı! Ve bu gücü de bana Tanrı verdi. Bu şeytan ocağını yönetmeye geldim. Vay halinize! Şimdi derhal defolun!!! Acele edin rüşvetin köleleri! Acele edin, gidin! Süslü saltanat eşyalarınızı alın ve defolup gidin!.. * * * * * * * *Yukarıdaki söylevin sözleri, tarihte demokrasinin beşiği diye bilinen İngiltere'de söylenmiştir.. Bu sözleri sarf eden kişi, 1653 senesinin 20 Nisan günü, meclis çatısı altında kükreyerek nutuk atan General Oliver CROMWELL ... ...Ve bu nutuk tarihi şekillendiren 50 söylevden biri sayılıyor.
PARDON, SİZ NE SANMIŞTINIZ?????

26 Şubat 2010 Cuma

Adına Yaşamak Dediğimiz / Öylesine Bir sabah Daha


Güzel bir günle uyandım bu sabah. Daha doğrusu uyandırıldım. ( Minik tarafından)

Sabah yürüyüşümüzde yine çok güzel görüntüler vardı; özellikle deniz, bulutlar ve dağ silüetleri üçlemesi büyüleyiciydi. Kameramı almadığıma üzüldüm. Yarın unutmamalı !
Deniz ve bulutlar Ayvazovski tabloları güzelliğindeydi; özellikle yürürken solumda kalan Antalya Körfezi'nin üzerindeki ışık oyunları ve teknelerin uzaktan görüntüleri. Usta'ya saygılar benden..

Ah kuşlar! Ihlamur ve erguvan ağaçlarının dallarında sabah sabah cıvıldaşıp durmaları ne hoş oluyor:)

Yürüyüşümüz sürerken neşeli bir grupla karşılaştık. Liseli güzel kızımız Gamze ve köpeği Paşa, bir süre önce köpekleri ölen bir beyefendi ve yeni köpeği, iki de sokak köpeği eşliğinde sabah yürüyüşüne çıkmışlar. O da ne; beyefendinin yeni köpeği hiç de yabancı değil, o da parkın ahalisinden Karabiber. Nasıl sevindim anlatamam, çünkü pet shoptan almak yerine sokaktakilerden birini evlat edinmişler. ''Uyum sağladı mı ev yaşamına?'' diye sordum. ''Hiç bir sorun yok.''diye yanıt verdi.:)

Ama ne yazık ki hoş olmayan görüntüler de var. Örneğin çöp konteynerlarını adabına uygun kullanmayı bilmiyoruz. Hepsinin ağzı açık ve etrafları kirli.:(

Bir de, pet sahibi olarak utanarak söylüyorum; yollarda ve parkın içinde köpek dışkıları görmek hiç hoş değil. Çantamda her zaman taşıdığım poşetlerle bu sorunu kendimce çözdüm ama benim çabam yetmiyor. Benim gibi önlem alanların oranı onda üç gibi gördüğüm kadarı ile.:(


Bu sabah etrafın güzelliklerine dalmış güzel güzel yürürken beni şoke eden bir olay yaşadım.
Dersane günlerimden tanıdığım bir çalışma arkadaşım da parktaydı. Sanırım matematik öğretmenlerinden biriydi. Sessiz bir beyefendiydi anımsadığım kadarı ile. Çok yakından tanımıyorum, çünkü epeyce kalabalık bir kadroyduk. Ama beni görmedi. Biraz yaklaşınca görmeme nedenini anladım, sanki başka evrende gibiydi bakışları. Dalgın dalgın yürüyordu, bir çöp konteynerına yaklaştı ve çöpleri karıştırmaya başladı..Aradığını buldu mu, bir şeyler aldı mı, bilemiyorum. Selam verip hatırını sormak isterken gördüğüm bu durum bir tokat gibi indi yüzüme. O an yalnızca oradan uzaklaşmak istedim.:(:(

Dönüşte ana yolda henüz on onbir yaşlarında bir kız çocuğu köpeğini gezdiriyordu, yanlarında yürümek isteyen hamile bir sokak köpeğine elindeki zincirle vuruyordu. Hemen yanıbaşındaki kafenin önündeki masalarda kahvaltı eden ve bankmatikten para çeken insanlar hiç ilgilenmiyorlardı. ''Hayır, sakın yapma!Bir daha görmeyeyim!! gibi o an aklıma geliveren sözcüklerle bağırarak tepkimi gösterince kocaman bakışları üzerime odaklandı hepsinin..Tahmin edeceğiniz gibi bizim Maviş'ti dayak yiyen köpek..:(

Yol kenarındaki banklarda tek tük de olsa yatan insanlar gördüm yine. Epeydir yoklardı, demek yine döndüler..

Güzel hava, deniz, bulutlar, kuşlar, ağaçlar, her şey güzel de, insan olmak mı zor olan?

Yasemin Can'ın muhteşem şiirini anımsadım içim burkularak.

Adına Yaşamak Dediğimiz

ruh yoksunu bedenlerimiz planlanmamış ölümlerle korkutuluyordu
yaşamaktı isteğimiz
‘’alın başınıza çalın insanlığınızı’’desek de
yaşamaktı doğamızda varolan
el öptüğümüz de oldu
gerçi
başımıza koyamadan yedik kurşunu çoğu kez
borçlandıkça borçlandık gülümsemelere
korktukça korktuk
bu yüzden fazla cesur olduk yok yere
ışığı yakalayıp
perdeyi açmayı unuttuk
perdeyi açınca güneşi küstürdük nedense
hep geç kaldık
ya da erken davrandık
yepyeni örtüler serdik
delik deşik oldular lekeleri yok etmek uğruna
bizse fark edemedik
varımızı yoğumuzu bitirdi sevgisiz sevgililer
bile bile sevdik
yetmezmiş gibi
bir daha bir daha sevdik
çoktan geçersiz olanı keşfedip sevindik
en çok da korktuk
korkutulduk
adına yaşamak dedik

Yasemin Can

Yaza Hazırlık / Sarının En Hoş Tonları, Kırmızı Şıklığı

Yaz yaklaştıkça yazlık giysiler geliyor aklıma. Şöyle uçuşan kumaşlar, sımsıcak renkler, spor ama şık kombinasyonlar ve tabii ki şıklığı tamamlayan aksesuvarlar.

beni polyvore da bulun


25 Şubat 2010 Perşembe

Begonvilli Ev Halleri

Bu bereyi Deryalı Günler'de gördüm ve denedim. Giyince çok şık oluyor. Yapılışı deryabaykal.com. da var.

Mutfağımdan; baklava yufkası ile elmalı strudel. Nefis oluyor, deneyin. İçi için küp küp doğranmış elmalar, bir çay fincanı şekerle pişirilir ve biraz sulu olarak ocaktan alınır. Çekirdeksiz kuru üzüm ve tarçın eklenir. Yufkalara fırça ile tereyağ sürülür, elmalı için suyundan da sürülüp kol böreği gibi sarılır. üzeri kızarıncaya dek pişirilir.
Yine mutfağımdan seçtim; yapılışı kolay. Standart tart hamuru ve üzerine az yağda kavrulmuş soğan ve ıspanak, üzerine chery domatesler ve rendelenmiş kaşar peyniri. (Kaşarlar pişirme işlemi tamamlanırken son beş dakikada)
Balkonumdaki çiçeklere gelmiş:)
Güneş sağlıktır. Jane de biliyor bunu:)
İyiler hoşlar ama...:)

23 Şubat 2010 Salı

Yaza Hazırlık / Yazlık Giysilerde Begonvilli Ev Konsepti

Çok sevdiğim fuşya, pembe tonlarından seçtim bu setteki öğeleri.
Begonvilli Ev
Begonvilli Ev, Begonvilli Ev tarafından Forever21 dresses ile yaratıldı


beni polyvore da bulun

22 Şubat 2010 Pazartesi

Yaşamdan / Minik ve Jane

Kim demiş ''onlar anlaşamazlar'' diye :)


21 Şubat 2010 Pazar

Begonvilli Ev Halleri

Maviş'imiz hamile. Hani şu sahibi ölünce ortada kalan ve sokak köpeği olan Maviş.

Mavişin Hüzünlü Öyküsü Burada
Henüz bir yaşında bile değil ama hamile.Beş on gün içinde doğuracak. Mama götürüyoruz ama kapalı bir yere ihtiyacı var, yoksa yavruların yaşama şansı az. Doğumdan sonra kısırlaştıracağız , operasyon sonrası bakım da gerekiyor.


Havalar ısınınca kafeler, kahvaltı salonları ve kır kahveleri hareketlendi. Dün yorgunluk atmak için semtimizde oldukça sevilen Hülya Hanım'ın şarküteri ve kahvaltı salonu olarak işlettiği yere gittim. Nefis demli çayı ve açık büfesinden seçtiğim yiyeceklerle ikindi çay keyfi yaptım



Yapsam mı, yapmasam mı derken bir cesaretle turunçları almıştım. Neyse, hallettim. Reçelimiz oldu.
Yeni bir tencere seti için epeyce dolaştım mağazaları. Sonunda Berg HOFF'tan bu seti oluşturdum. Kullanmadan da tanıtımını yapmadım. Çok memnun kaldım. Isıyı iletmesi, dizaynının ergonomik oluşu, çok kolay yıkanması vs ile benden tam not aldı.



Bu gün menümüzde kıymalı karnıbahar vardı.

20 Şubat 2010 Cumartesi

18 Şubat 2010 Perşembe

Bahar İçin Seçtiğim Giysiler ve Aksesuarlar

Dünden beri havalar iyice ısındı buralarda. Hava sıcaklığı gündüzleri 20 dereceyi buluyor Şimdiden çok hoş bir bahar havası var. Şubat ayında inanılır gibi değil.

Dün akşam bu baharlık giysileri ve aksesuarları seçtim ve polyvore'de yayımladım. Yine sevdiğim renkler ve çizgiler. Elbette rahatlık da şıklık kadar önemli.





beni polyvore da bulun

17 Şubat 2010 Çarşamba

Yaşamdan / Begonvilli Ev Hallari

Havalar artık iyice ısındı, bu gün 18 dereceydi

Bu güzel kız bu sabah bana sürpriz yaptı. Dün tomurcuktu, sabah alımlı alımlı güneşe çevirmiş yüzünü

Bu sabah yürüyüş dönüşü, alışveriş yaptığım butiğin sahibesi Hülya Hanım bana bu babetleri hediye etti. Gecikmiş yılbaşı hediyemmiş. Siparişi geç ulaşmış kendisine.

Bir daha patik örmem diyordum ama akrabalardan birinin bebeği unutulmuş. İçime sinmedi tabii ki ve bu patiği ördüm.

Bu paspasın orijinalini link vererek tanıtmıştım size bir süre önce. Oradaki tığla örülmüştü. Ben aynı modeli şişle örmeye karar verdim, daha kolay olur, diye. Fena da olmadı. Bakalım bitince nasıl olacak.

Akşam üzeri Minik için dışarı çıkınca bu turunçları satan bir karı koca gördüm. Kendi bahçelerinin ürünüymüş. Taptaze turunçları aldım ama ben nasıl halledeceğim bunca turuncu? Yarın kolları sıvayacağım artık.

Ispanaklı böreği baklava yufkası ile yaptım. Tavsiye ediyorum, çıtır çıtır nefis bir börek oldu

Jane'in pencere önü maceralarını görmek lazım. Keyfine diyecek yok maaşallah. Çok şeker benim kızım,

16 Şubat 2010 Salı

Çok Eğlenceli ve Keyif Verici / polyvore.com

Gezmesi, görmesi çok keyifli bir site. Nesneleri seçip set oluşturma ise oldukça zevkli. Giyimden takıdan tutun da aklınıza gelen her konuda, setlerinizi oluşturun. Giyim kuşam, dekorasyon, sanat v.b alanlarda kolajlar yapın, zevklerinizi geliştirin. Diğer üyelerin setlerini izleyip zevklerini öğrenin. Koleksiyonları inceleyin, Farklı çizgiler yakalayın, ufkunuz genişlesin.Ürünlerin fiatlarını öğrenin. Daha çok anlatabilirim ama en iyisi görün.

Bunlar benim çok acemice hazırladığım setlerim. Hatta teknik hatalarım var, çok yeniyim set hazırlamada. Fazla zaman da ayıramadım ama galiba sık sık polyvore'de olacağım.

Begonvilli Ev
Begonvilli Ev, Begonvilli Ev tarafından Monsoon accessories ile yaratıldı


Begonvilli Ev
Begonvilli Ev, Begonvilli Ev tarafından Rochas dresses ile yaratıldı

14 Şubat 2010 Pazar

Kitap / Sigarayı Bırakmanın Kolay Yolu





''Eğer öğrettiklerimi uygularsanız, hayatınızın geri kalanında sigara içmediğiniz için mutlu olacaksınız''

*Yöntem tektir.
*Sigaraya olan psikolojik ihtiyacınız sigara içtiğiniz an ortadan kaldırılıyor.
*Sigarayı bırakmak eksiklik demek değildir.
*Sigara içmeyen biri olarak kendinizi iyi hissedin.

Bu sözler Allan Car'a ait. Çok iddialı ve bir o kadar da umut verici. Sigara bağımlılığı, insan oğlunun baş edemediği tutsaklıklarının en başında geliyor. Yeryüzünde milyarlarca insan, sağlık sorunları ile, suçluluk duyguları ile boğuşuyor sigara yüzünden. Bırakma çabalarının çoğu da hüsranla sonuçlanıyor.

Allan Carr'ın yirmi yıl önce bir vizyonu vardı: ''Dünyayı sigara içmekten kurtarmak.''

İşte size fırsat: Sigaranın sağlığa verdiği zararların ayrıntılarına inmeden, sigarayı psikolojik etkilerle irdeleyen, tiryakileri küçümsemek yerine olayı onların bakış açısından ele alan bir kitap. İnsanların sigaraya nasıl başladıklarını, hangi durumlarda neden sigara içtiklerini, sigara içmeye neden devam ettiklerini, sigarayı bırakmakta neden güçlük çektiklerini ve sigarasız bir yaşamdan neden ürktüklerini,-kısaca sigara konusunda her şeyi- anlatan, sonra da okuyucunun sigarasız yaşamın zevkine varmasını sağlayan ve NE OLURSA OLSUN SİGARA İÇEN VE YA SİGARA İÇEN BİR YAKINI OLAN HERKESİN MUTLAKA OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP. Fatmagül Aaltonen çevirmiş dilimize.

Sigarayı bıraktırma konusu da, tıpkı kilo verdirme konusu gibi adeta bir sektör oldu günümüzde ve bir çok insan bu çok önemli sorunları yüzünden istismar edildiler, ediliyorlar. Sonuçta, her öneriye, her yönteme çok da bel bağlayanlardan olmadım hiç bir zaman. Bu kitabın başarılarını duydum ve okumaya karar verdim. Unutmadan; ben sigara kullanmıyorum. Sigara bağımlısı yakınları olan biriyim. Okuyunca çok beğendim. Bunun nedenlerini ancak kitabı okuyunca anlayacaksınız. Mutlaka okuyun ve okutun.
Kitabı Okuyabilmek İçin Buraya Tıklayın
</