20 Nisan 2011 Çarşamba

Stokçuluk / Compulsive Hoarding

Bir  süredir The Biography Channel 'da bir  belgesel  izliyorum: Hoarders
Çok  kısaca açıklayacak olursak ''biriktirme hastalığı'' diyebiliriz.
Elbette durum  bu  kadar  basit  sözcüklerle  açıklanamaz.  Bir  şeylere  merak  sarıp  biriktirme  boyutunda  değil. Bu  insanlar ellerindeki  eşyalarla  çok  fazla  duygusal bağlar  kurup atamıyorlar. Bu durumu  besleyen  başka  nedenler  de  oluyor. Tutumluluğun  abartılması  ya  da,  güvenlik  içgüdüsü, koruma  hissi  gibi..Yoksa aptal olduğu ya da beyinsel fonksiyonları çalışmadığı için atılacak şeyle atılmayacak şeyi ayırt edememe değil.

''Janet’in mükemmel hayatı, kalp nakli bekleyen kocasının 32 yaşında vefat etmesiyle altüst olur. Bunalıma giren Janet’in istifleme huyu gün geçtikçe daha da kötüleşmiş. Alışverişten dönerken sürekli elinde torbalar dolusu dekoratif malzemeyle gelen Janet’ın dört kızı onun için çok endişeleniyor.

Eski bir psikiyatrist olan Christina evini doldurduğu yığınlar yüzünden neredeyse ölmek üzereymiş. Kronik astımı olan Christina birçok kez astım krizine girmiş. Kızı ve kendisine ait çoğu giyilmemiş giysilerle dolu olan evini bir an önce temizlemezse astımı daha da kötüye gidebilir. ''
Bu  fotoğraftakiler  nisbeten katlanılabilir  görüntüler. Belgeselde  ölü  farelerin  yerlere  yapıştığı, yatakların  stoklanan  eşyaların altında kaldığı evler gösterildi. Ayrıca,  garajları,  bahçeleri  de  bu  durumda.

''Yeni doğan oğlunu kaybettikten sonra Chris, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğundan mustarip. Hiçbir şeye yeteri kadar konsantre olamadığı için hijyenik temizliğini yapamıyor. Halen evde yaşayan kızlarının vekaletini kaybetmek üzere.

Dale, evinden atılmanın eşiğinde çünkü sağdan soldan bulduğu ve birgün bir işe yarayıp sanat eserine dönüşeceğini düşündüğü ıvır zıvırla evini doldurmuş. Evini temizlemesi için verilen süreye riayet etmediğinden mahkeme evi boşaltması için işlemlere başlamış durumda.. Üç yıl boyunca  çöp  ev  haline  gelen ev  oturmaya elverişli değil ve gidecek hiçbir yeri de yok. ''
Üstelik  bu  duruma düşenlerin  çoğu orta  ve  üst  gelir  düzeyindeki  iyi  eğitim  almış insanlar. Hemen  hemen  tümü  durumlarını  hastalık  olarak kabul  etmeyen, bu  yüzden  eşleri  ile,  çocukları  ve  diğer  yakınları  ile  çatışan  insanlar. Çoğu  bu  nedenle  eşlerinden  boşanıyor. Çocuklar  evi  terkediyor.
Sosyal  yardım ve sağlık  kurumları  evlerine mahkeme  kararı  ile  yaşanamaz kararı  çıkartıp  müdahale  etmek  zorunda  kalıyor. Yine  de eşyalarından  ayrılmak  istememe  davranışları  çığırından  çıkanlar  var. Bu  yüzden  ekipler  geçici  çözüm  değil, uzman psikologlar  eşliğinde  çalışıyorlar. Gösterdikleri  sabır inanılır  gibi  değil. Onlarca  insan  evleri  günler  boyu ,  hasta  kişinin  onayladığı  kadarı  ile  boşaltıyor. Aksi  takdirde bir  kaç  haftada  evin  yine  çöp  ev  haline  gelme  olasılığı çok  yaşanılan  bir  durummuş.
DEVAMI OLACAK!

11 yorum:

  1. Çok enteresan ve ürkütücü;bunun altında yatan sebeblerden en önemlisi tüketim çılgınlığı ve ailelerin kopuk yaşaması...Tabii ki,maneviyat eksikliğide ilk sıralarda etken.Avrupa da çok yaygın.

    YanıtlaSil
  2. Bizde de çok yaygın ancak bu boyutta olanına pek rastlanmıyor. Yazımın devamında göreceksiniz. Nisbeten açığa vurulmayan gizli istifçilik bizde sanıldığından çok daha fazla. Örneğin bu yazıyı okuyan herkesin bir yada iki tanıdığı tehlikeli sayılabilecek derecede stokçudur. Çevrenize dikkatli bakın.

    YanıtlaSil
  3. canım az buçuk hepimizde olan bir şey şunu da yaparız bunuda yaparız demekten kendimizi alamıyoruz.
    ben zaman zaman sağlam bir eleme yapıyorum. ama bahsettiğin şekil tamamen bir hastalık. ya beklemediği bir acı yaşayan yada aşırı titiz insanların son zamanlarında rastlanıyor genelde. Türkiyede de haberlerde izlemiştik bu tarz evleri.

    YanıtlaSil
  4. Bazen çöpleri karıştırıp eşya alan iyi giyimli insanlar görüyorum. Biriktirmenin ileri boyutunda bu oluyor galiba.

    YanıtlaSil
  5. Evet çok doğru, izlediğim belgesele göre önce kendi eşyalarını istifliyorlar, sonra sokaktan taşımaya başlıyorlarmış.

    YanıtlaSil
  6. Ben de rast gelince seyrediyorum. Anlatıp bırakmamaları, temizleyip, dezenfekte edip, psikolojik tadaviye almaları çok güzel. Bizimkiler çöpün içinde ölü bulununcaya kadar kimse ilgilenmez:((

    YanıtlaSil
  7. Özellikle Amerika'da bu tür çöp evler çok fazlaymış ve daha çok eğitimli vakti zamanında gelir seviyesi yüksek kesimde orta üzeri yaşta başlıyormuş,önce ihtiyacı olmasa da alışveriş şeklinde oluyormuş. Allah bizleri ve yakınlarımızı korusun, bu da bir hastalık ve doğru bir yaklaşım tedavi edilmesi..

    YanıtlaSil
  8. bu ciddi bir hastalık ve tüm dünyada görülüyor ama benim tv de gördüğüm Amerikan filmlerindeki evlerin çoğu da aşırı ıvır zıvır dolu. zaten genelde büyük evler, garajları falan da oluyor ama ağzına kadar eşya dolu heryer. onlara göre normal ama ben izlerken rahatsız oluyorum. hiç sadelik yok, seçicilik, zevk yok.. yakın yerlere bile otomobille giderler asla yürümezler. millet olarak kilo sorunları da ortada. her bir vatandaşı mutlaka küfürlü konuşur. özensiz giyinir. işte Amerikayı Amerika yapan bunlar.
    diğerleri çok sağlıklı demiyorum ama Amerikalılar sağlık konusunda millet olarak asla iddialı olamazlar.

    YanıtlaSil
  9. Çocukları küçükken büyük maddi sıkıntılar yaşayan annelerde de (yaşlandıklarında) benzer bir şey var ama bu yazıda anlatıldığı kadar değil.
    Gençliklerinde çocuklarını besleyebilmek giyindirebilmek için çırpınırlarken yürekleri kan ağlıyor. Bu hal onları derinden etkiliyor. Sonraki yıllarda o acılar çok tutumlu olmak şeklinde kendisini gösteriyor. Kullanılabileceğini düşündükleri hiç bir şeyi atmazlar. Yoğurt kutularını bile tertemiz yıkayıp saklarlar. Böylece ihtiyaç fazlası gereksiz şeylerden bir yığın stokları olur.

    YanıtlaSil
  10. aman allahım n ekadar ürkütücü ve korkutucu birşey...okurken bile moralim bozuldu...allah herkezi böyle kötü duygularadan korusun..

    YanıtlaSil
  11. masumiyet müzesini okuyanlarda bilir orada kemal karakterindeki kişi sevdiği kıza beslediği yoğun duygulardan dolayı onunla ilgili ne varsa toplar toplar toplar (sigara izmaritlerini bile) ve yaklaşık 10 sene sonra bu masumiyet müzesini açar. Hatta bunun gerçek olduğunu söylüyorlar istanbuldaymış kitaptada harita resmini gösteriyor ama ben gidip görmedim. Değişik bir duygu bende önceleri atamazdım ama şimdi çokta tuttuğum söylenmez toplamakla başa çıkamıyorum :)

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.